
Bu yazıda, kamp alanlarından piknik alanlarına, doğa yürüyüş rotalarına, göl kıyılarından tarihi mekanlara kadar keşfedilmeye değer noktaları sizler için derledik. Doğanın ve tarihin iç içe geçtiği Kocaali ve çevresi, size sadece güzel manzaralar sunmakla kalmayıp, aynı zamanda unutulmaz anılar biriktirmenizi sağlayacak.
Hadi gelin, Kocaali’nin saklı cennetlerini birlikte keşfedelim!
Çam Dağı: Doğanın Gizli Cenneti
Çam Dağı, Kocaali’nin güney kısmında, kıyıya paralel şekilde uzanan ve Bolu Dağları'nın uzantısı olan bir dağdır. Ortalama yüksekliği 1000 metre civarındadır ve dağ, Melen ve Sakarya Nehirleri ile Karadeniz arasında yer alır.
Çam Dağı'nın kuzey eteklerinde Kocaali, güney eteklerinde ise Hendek ilçesi bulunur. Dağın eteklerinde yer alan ormanlar, kayın, gürgen, çınar, karaağaç ve meşe gibi farklı ağaç türlerini barındırmaktadır.
Çam Dağı, doğa severler için adeta keşfedilmemiş bir cennet gibidir. İlkbahar ve yaz aylarında yeşilin her tonunu, sonbahar ve kış aylarında ise sarının farklı tonlarını görmek mümkündür. Kışın yağan karın ilk önce Çam Dağı’na düşmesi nedeniyle, yöre halkı tarafından sıkça ziyaret edilen bu dağ, özellikle kış aylarında kar manzaralarıyla da büyüleyicidir.
Bunun yanı sıra, Çam Dağı, bölgeyi ziyaret eden turistler için çeşitli açık hava etkinlikleri ve doğa yürüyüşleri imkanı sunmaktadır. Ziyaretçiler, dağın eteklerinde keyifli bir yürüyüş yaparken, aynı zamanda çevresindeki ormanları ve doğal güzellikleri keşfederek bölgenin sunduğu huzur dolu atmosferin tadını çıkarabilirler.

Acarlar Longozu: Türkiye’nin Eşsiz Doğa Harikası
Acarlar Longozu, Sakarya'nın Karasu ve Kaynarca ilçeleri arasında yer alan Türkiye'nin en büyük tek parça halindeki subasar ormanıdır. 7,5 km uzunluğunda ve 250-1250 metre genişliğinde olan bu doğal alan, Karadeniz ile arasındaki kumullarla ve alçak tepelerle çevrilidir. 1998 yılında 1. derece Doğal Sit Alanı olarak koruma altına alınmış olup, Acarlar Longozu, nadir bulunan subasar orman ekosistemiyle önemli bir doğa alanıdır. Longoz, göçmen kuşlar için önemli bir üreme ve kışlama alanı olup, içinde endemik bitki ve hayvan türlerine ev sahipliği yapmaktadır.
Longozda dişbudak, kızılağaç, kayın gibi ağaç türleri yaygındır ve sucul türler olarak yayın, kızılkanat ve sazan balıkları bulunur. Ayrıca tavşan, tilki, yaban domuzu gibi kara hayvanları ve kuşlar da bu bölgede yaşamaktadır. Acarlar Longozu, 2009 yılında Sulak Alan olarak tescillenmiş ve eko-turizme kazandırılmak için çeşitli düzenlemeler yapılmıştır. Karasu kısmında yürüyüş yolları, restoranlar ve piknik alanları gibi imkanlarla ziyaretçilere doğayla iç içe bir deneyim sunulmaktadır.

Maden Deresi: Tarih ve Doğanın Buluştuğu Yer
1990'lı yıllarda özel girişimler sayesinde Maden Deresi, otel, mesire alanları ve dere boyunca inşa edilen su kemerleri ile turistik bir tesis haline getirilmiştir. Özellikle 2000'li yıllardan itibaren, yeşil doğasıyla popüler bir mesire alanı olarak dikkat çekmiştir. Doğa yürüyüşü parkurları ve eşsiz manzaraları sayesinde, şehir hayatından uzaklaşmak isteyenlerin uğrak noktası haline gelmiştir.
20 Mayıs 1900 tarihinde kurulan Karasu Madenleri Osmanlı Anonim Şirketi, günümüzde Maden Deresi olarak bilinen Kocaali'nin Akpınar Köyü sınırlarında yer alan bir arazi üzerinde faaliyet göstermiştir. Burada, maden cevherini toprağından ayırmak ve işlemek amacıyla fabrika ve su havuzları inşa edilmiştir. Günümüze fabrikadan yalnızca bazı kalıntılar ulaşmıştır; su havuzları varlığını korurken, fabrikanın içinde yer alan alet, edevat ve makineler tamamen yok olmuştur. Ayrıca fabrika çevresinde hastane, baruthane ve evlere ait kalıntılar da bulunmaktadır.
Fabrikanın bulunduğu bölgeden yaklaşık 2 kilometre yukarıda, iki vadi arasında inşa edilen barajın büyük bir kısmı günümüze sağlam bir şekilde ulaşmayı başarmıştır. Bunun yanı sıra, maden kuyularının da neredeyse tamamı günümüze kadar korunmuştur. Günümüzde bu kuyular, halk arasında "mağara" olarak adlandırılmaktadır. Ancak, kuyulardan çıkarılan cevheri taşımakta kullanılan raylı taşıma sistemine ait hiçbir eser günümüze ulaşmamıştır.

Melen Çayı: Tarihi Derinlik ve Karadeniz'in Huzurlu Kucaklaması
Sakarya ile Düzce illeri arasında sınır oluşturan Melen Çayı, Düzce’deki Efteni Gölü’nün fazla sularının kuzeye doğru akmasıyla meydana gelmiştir. Kocaali ilçesinin Caferiye Köyü ile Akçakoca ilçesinin Melenağzı Köyü arasında Karadeniz’e dökülen Melen Çayı, doğa harikası güzellikleri ve zengin kaynaklarıyla tarih boyunca birçok insan topluluğuna ev sahipliği yapmıştır. Bitinya Devleti döneminde "Hypios", daha sonra ise "Kieros" olarak adlandırılan bu çay, Osmanlı İmparatorluğu’nun kuruluş döneminde Doğu Roma ile Osmanlı arasında sınır olarak kullanılmıştır.
Melen Çayı’nın Karadeniz’e döküldüğü bu bölge, balıkçı teknelerinin bulunduğu doğal bir liman olma özelliği taşır. Çay boyunca yapacağınız balıkçı teknesi gezintileri, doğayla iç içe olabileceğiniz eşsiz anlar sunar.

Küçükboğaz Gölü ve Çevresi
Küçükboğaz Gölü’nün en belirgin özelliği, bir lagün gölü olmasıdır. Lagün, denizden kıyı kordonu veya bir setle ayrılan göl türüdür. Göl, çevresindeki zengin bitki çeşitliliği ve suyun berrak mavi rengiyle özellikle doğanın canlandığı mevsimlerde adeta bir renk cümbüşü sunar.
50 hektar büyüklüğündeki göl, etrafını saran çam ormanlarıyla çevrilidir ve sunduğu sessiz atmosferle hafta sonları turistlerin uğrak noktalarından biridir. Göl çevresindeki mesire alanlarında, insanlar piknik yapabilir, balıkçılık ya da avcılık yaparak keyifli zaman geçirebilirler.
Olta balıkçılığına uygun olan gölde, kızılkanat, sazan ve tatlı su kefali gibi balık türleri bulunmaktadır. Sahil bandında Karadeniz manzarası eşliğinde yürüyüş yapabilir veya bisiklet yolunda keyifli bir sürüş gerçekleştirebilirsiniz. Ayrıca, gölde ya da Karadeniz'de yüzme imkanı da mevcuttur.

Poyrazlar Gölü ve Tabiat Parkı
Poyrazlar Gölü, Sakarya il merkezinin 7-8 km kuzeydoğusunda, Sakarya Nehri'nin kenarında bulunan bir alüvyal set gölüdür. Göl, Poyrazlar Köyü'nden adını almakta olup, aynı zamanda Teke Gölü olarak da bilinir. 67 hektar alana sahip olan göl, 4400 metrelik sahil uzunluğu ve 3-8 metre arasındaki derinliğiyle dikkat çeker. Güney kısımlarında sığ alanlar ve sazlıklarla kaplı bölgeler bulunurken, çevresi ormanlarla çevrilidir. Ayrıca, gölün güney kısmında küçük bir longoz alanı yer almakta ve bu bölge su kuşları için beslenme ve üreme açısından büyük önem taşır.
Poyrazlar Gölü, 1. derece doğal sit alanı olup, fazla sularını 350 metre uzaktaki Sakarya Nehri'ne boşaltmaktadır. Göl çevresindeki ormanlar, gürgen ve meşe ağaçlarından oluşmakta, ağaçlandırma ile karaçam ve sarıçam türlerinden oluşan ormanlık alanlar da mevcuttur. Zengin biyolojik çeşitliliğiyle dikkat çeken göl, kara ve su kuşları açısından önemli bir zenginliğe sahiptir. Şimdiye kadar yapılan gözlemler sonucu 154 kuş türü tespit edilmiştir; bunların 65’i yerli, 47’si yaz göçmeni, 36’sı kış göçmeni ve 6’sı transit göçerdir.
Poyrazlar Gölü, bozulmamış doğasıyla, çevre illerden gelen ziyaretçilere gün boyunca dinlenme ve doğa ile iç içe olma imkanı sunar. Tabiat Parkı, 2.400 metre sahil uzunluğuna sahip olup, doğa yürüyüşleri, bisiklet turları, yaban hayatı gözlemi ve çeşitli açık hava etkinlikleri için ideal bir alan sunmaktadır. Ziyaretçiler, yeme-içme imkanlarının bulunduğu bu doğa harikasında, piknik yapabilir, bisiklet kiralayarak keşif yapabilir ve bölgenin zengin faunasını gözlemleyebilir.
Doğa severler için bir cennet olan Poyrazlar Gölü Tabiat Parkı, aynı zamanda dönemsel etkinliklere ve festivallere ev sahipliği yapmaktadır. Göl çevresinde yaşayan çeşitli hayvan türleri arasında çakal, tilki, gelincik, tavşan, sincap, yaban domuzu, kara kaplumbağası ve yeşil kertenkele gibi türler de bulunur. Bölge, doğal sit alanı olarak koruma altına alınmıştır ve her mevsim ziyaret edilebilecek şekilde asfalt yol ile ulaşım sağlanmaktadır. Giriş ücreti ise, Tarım ve Orman Bakanlığı Milli Parklar Genel Müdürlüğü tarafından belirlenmektedir.

Karapelit Metin Aydön Spor ve Mesire Alanı: Doğa ve Eğlence Bir Arada
Karapelit Metin Aydön Spor ve Mesire Alanı, her yaştan ziyaretçiye hitap eden modern ve keyifli bir sosyal alan olarak hizmet veriyor. Doğayla iç içe vakit geçirirken spor ve eğlenceyi bir arada sunan bu alan, aileler, gençler ve çocuklar için özel olarak tasarlandı. Yürüyüş parkurları, bisiklet yolları, kameriyeler ve dış mekân fitness spor aletleri gibi olanaklarla dolu mesire alanı, hem dinlenmek hem de hareket etmek isteyenler için ideal bir seçenek.
Futbol ve voleybol sahalarının yanı sıra günübirlik piknikler için de uygun bir ortam sunan Karapelit, doğayla buluşup keyifli anlar yaşamak isteyenlerin vazgeçilmez adresi. Bu sosyal alan, hem spor hem de doğa severlere keyifli anlar yaşatıyor.

Akgöl: Doğasever Gezginler İçin Sakarya'nın Saklı Cenneti
Kocaali'de gezilecek yerler listemize pek fazla bilinmeyen Akgölü'de eklemek istedim. Sakarya'nın Karasu ve Ferizli ilçeleri arasında yer alan Akgöl, tatlı sulu bir alüvyal set gölü olarak doğaseverlerin keşfetmekten keyif alacağı eşsiz bir durak. Sakarya Nehri'nin alüvyon birikimleriyle oluşmuş bu göl, çevresindeki doğal güzellikler ve zengin ekosistemiyle ziyaretçilerine huzurlu bir atmosfer sunuyor.
Ferizli'ye bağlı Gölkent köyü üzerinden Sakarya merkeze 38 km uzaklıkta bulunan Akgöl’e, eski Karasu yolu üzerinden Adatepe köyü güzergahını takip ederek de ulaşabilirsiniz. Göl çevresinde Gölkent, Kuzca, Bakırlı gibi Ferizli’ye bağlı köyler ve Karasu’nun Adatepe, Konacık, Kancalar köyleri yer alıyor.
19 km² büyüklüğe sahip olan Akgöl'ün büyük kısmı sazlık ve bataklıklarla kaplı. Bu alanlar su kuşları ve diğer canlılar için doğal bir yaşam alanı oluştururken, gölün açık kıyıları ziyaretçilerin piknik ve balıkçılık gibi aktiviteler yapabilmesi için ideal. Turna, yayın, aynalı sazan gibi tatlı su balıklarının avlanabildiği göl, aynı zamanda zengin bitki örtüsü ve organik toprağıyla da dikkat çekiyor.
Hafta sonunuzu doğayla iç içe değerlendirmek istiyorsanız, Akgöl sizlere hem sakinlik hem de keşif dolu bir deneyim vadediyor.

Yeni Mahalle: Sakarya Nehri’nin Karadenizle Buluştuğu Nokta
Karasu ilçesine bağlı Yeni Mahalle, Sakarya Nehri’nin Karadeniz’e döküldüğü, eşsiz doğal güzellikleri ve sakin atmosferiyle dikkat çeken özel bir yerleşim bölgesidir. İlçe merkezine sadece 5 kilometre uzaklıkta bulunur.
Sakarya Nehri, Eskişehir’den doğup 824 kilometre boyunca Türkiye’nin dört bir yanını geçerek burada Karadeniz’le buluşur. Tatlı su ile tuzlu suyun birleştiği bu özel noktada, doğanın hem heyecanlı hem de huzur veren bir yüzüne tanık olabilirsiniz. Bu buluşma, nehrin Karadeniz’in dalgaları tarafından kabul edilişinin görsel bir şöleni gibidir.
Yeni Mahalle’de sahil boyunca uzanan 1 kilometrelik parke taşlı yürüyüş yolu, hem sakin bir yürüyüş hem de etkileyici bir manzara sunar. Yürüyüş sırasında, Karadeniz’in vazgeçilmezlerinden olan balıkçı teknelerini, tarihi çınarların gölgelediği çay bahçelerini ve kıyı boyunca dizilmiş balık restoranlarını görebilirsiniz. Gün batımını izlemek için çay bahçelerinin huzurlu atmosferinde keyifli sohbetler yapabilir veya balık restoranlarında taze deniz ürünlerinin tadını çıkarabilirsiniz.
Yeni Mahalle, yalnızca doğal güzellikleriyle değil, aynı zamanda sportif olta balıkçılığı, yüzme ve dinlenme olanaklarıyla da zengin bir deneyim sunar. Sahilin sakinliği ve nehrin üzerindeki ahşap balıkçı tekneleri, yerli halk kadar yabancı turistlerin de ilgisini çeker. Çeşitli konaklama seçenekleri ve bölgenin cömert misafirperverliği sayesinde, bu huzurlu kumsalda unutulmaz bir tatil yaşayabilirsiniz.
Yeni Mahalle, Sakarya Nehri’nin tüm heybetiyle akıp Karadeniz’e karıştığı bu eşsiz noktada, ziyaretçilerini hem doğanın görkemiyle hem de sakinliğiyle büyülemeye davet ediyor.

Seyifler Kalesi
Ferizli ilçesinin kuzeyinde, Seyifler Köyü’nün güneyinde, Sakarya Nehri ile Çark Suyu’nun birleştiği noktaya yakın bir konumda bulunan Seyifler Kalesi, Bizans döneminde stratejik bir noktada inşa edilmiştir. Karadeniz-Adapazarı yolu üzerinde yer alan kale, Çark Suyu ve Sakarya Nehri üzerindeki köprülerin güvenliğini sağlamak amacıyla yapılmıştır. Yaklaşık 80x80 metre boyutlarında olan bu küçük kale, her iki akarsuya da oldukça yakın bir noktada yer almaktadır.
Kalenin yapım tarihi kesin olarak bilinmemekle birlikte, 12. veya 13. yüzyıllarda inşa edildiği düşünülmektedir. Antik Çağ'da "Mesonesion" (Orta Ada) olarak adlandırılan bu bölgede konumlanan kaleden günümüze, dere kenarında yer alan iki kule ve aralarındaki sur parçası ulaşmıştır. Tarla olarak kullanılan iç kesimde ise büyük ölçüde yıkılmış duvar kalıntıları ve temel izleri görülmektedir. Yapımında, içi moloz taşlarla doldurulmuş kaplama taş duvarlar kullanılmıştır.
Bugün hala ayakta olan batı ve kuzeydeki yarım daire şeklindeki iki burç, kalenin eski görkemine dair ipuçları vermektedir. Seyifler Kalesi, bulunduğu konum ve tarihi önemi ile bölgenin dikkat çeken yapılarından biri olmaya devam etmektedir.

Harmantepe Kalesi
Harmantepe Kalesi, Adapazarı’nın Harmantepe Köyü’nün kuzeyinde, küçük bir doğal tepecik üzerine kurulmuştur. Bizans İmparatorluğu’nun doğu sınırlarını korumak amacıyla 12. veya 13. yüzyılda inşa edilen kale, Sakarya Nehri'nin batı yakası boyunca sıralanan ileri karakol ve gözetleme kuleleri niteliğindeki savunma yapılarından biridir. Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu tarafından korunması gerekli kültür varlığı olarak tescillenmiştir.
Kale, geçmişte etrafı sulak ve bataklık bir alanla çevrili iken, sonradan açılan kanallar sayesinde çevresi verimli tarım alanlarına dönüştürülmüştür. Ulaşım için Küçük Söğütlü’den Akçakamış Köyü’ne giden yoldan sapılan bir tarla yolu kullanılmaktadır, ancak yağmurlu havalarda ulaşım zorlaşmaktadır.
Taşkısığı Gölü’nden çıkan akarsuyun kenarında bulunan kale, elips şeklinde yuvarlak bir plana sahiptir ve yöresel taşlarla inşa edilmiştir. Sur duvarları 2 metre kalınlığında, 8-10 metre yüksekliğindedir. Kalede 5x5 metre boyutlarında altı burç yer almakta olup, ana giriş kapısı güney yönündedir. Uzun zaman boyunca onarım görmeyen yapı, büyük ölçüde tahrip olmuştur.
Aşağı Sakarya Havzası’ndaki en sağlam kalelerden biri olarak günümüze ulaşan Harmantepe Kalesi, tarihi ve stratejik konumuyla önemli bir Bizans yapısı olma özelliğini taşımaktadır.

Karasu Kalesi
Sakarya’nın Karasu ilçesinde, Tuzla mevkiinde yer alan Karasu Kalesi, doğa ile iç içe keşfedilmeyi bekleyen bir tarihi mirastır. 12. veya 13. yüzyılda Bizans tarafından, Malazgirt Savaşı sonrası Anadolu’ya ilerleyen Türklere karşı savunma ve haberleşme amacıyla inşa edilmiştir. Bölgedeki Paşalar Kalesi, Adliye Kalesi, Çobankale, Akçukur Kalesi, Harmantepe Kalesi ve Seyifler Kalesi gibi yapılarla birlikte Sakarya Nehri boyunca stratejik bir savunma hattının parçası olmuştur.
Yaklaşık 60-70 metre yüksekliğindeki doğal bir tepenin üzerine kurulan kale, işlenmemiş taşlar ve kireç harcı kullanılarak yığma tekniğiyle inşa edilmiştir. Batı tarafı dik bir yamaçtan Sakarya Nehri’ne ulaşırken, çevresi tamamen orman ve fındıklıklarla kaplıdır. Kaleye yalnızca yaya olarak ulaşılabilmektedir, bu da doğa yürüyüşü sevenler için tarihi bir keşif rotası sunmaktadır.
Günümüze yalnızca birkaç metre uzunluğunda temel duvar kalıntıları ulaşabilmiştir. Yoğun bitki örtüsü nedeniyle tam planı belirlenemese de, bölgedeki diğer Bizans kaleleriyle benzerliği göz önüne alındığında 12-13. yüzyıllarda inşa edildiği düşünülmektedir. 2005 yılında korunması gereken taşınmaz kültür varlığı olarak tescillenmesine rağmen, konumu nedeniyle yeterince korunamamıştır.
Karasu Kalesi, tarih ve doğayı bir arada keşfetmek isteyenler için güzel bir yürüyüş rotası sunmaktadır. Yolculuğunuz boyunca fındık bahçeleri ve ormanlık alanlar arasında ilerleyerek, Sakarya Nehri manzarası eşliğinde bu tarihi yapının kalıntılarını görebilirsiniz.

Akçakoca Ceneviz Kalesi ve Plajı
Düzce’nin Akçakoca ilçesinde, Karadeniz’in masmavi sularına nazır bir falez üzerinde yükselen Akçakoca Ceneviz Kalesi, hem tarihi zenginliği hem de doğal güzellikleriyle keşfedilmeye değer bir noktadır. Şehir merkezine yaklaşık 3 kilometre uzaklıkta bulunan bu kale, Ceneviz Ticaret Yolu üzerinde önemli bir durak olup, 2013 yılında UNESCO Dünya Mirası Geçici Listesi’ne dahil edilmiştir.
Kalenin geçmişi, 1204-1261 yılları arasında Dördüncü Haçlı Seferi sonrasında İstanbul’u ele geçiren Latinler veya aynı dönemde bölgeye hakim olan İznik İmparatorluğu dönemine uzanmaktadır. Diapolis (Akçakoca), o dönemlerde hem ticari hem de stratejik açıdan önemli bir sahil kasabasıydı. Kalenin de bölgedeki ticaret yollarını koruma amacıyla inşa edildiği düşünülmektedir.
Defne ağaçlarıyla kaplı Ceneviz Kalesi, günümüzde mesire alanı olarak da kullanılmaktadır. Muhteşem Karadeniz manzarası eşliğinde piknik yapabilir, doğanın ve tarihin keyfini bir arada çıkarabilirsiniz.
Kalenin batı kıyısında bulunan Ceneviz Kalesi Plajı, mavi bayraklı temizliğiyle dikkat çeker. Doğusunda ve batısında iki ayrı plaj bulunan kale, denizden yüksek ve kıyıya sıfır konumuyla bölgedeki ender doğal güzelliklerden biridir. Kıyı boyunca uzanan mağaralar nedeniyle “Fok Kayalıkları” olarak anılan plaj, dalış ve doğa severler için de ilgi çekici bir noktadır.
Ceneviz Kalesi, tarih meraklıları için olduğu kadar doğaseverler ve tatilciler için de cazip bir noktadır. Tarih, doğa ve denizi bir arada sunan Akçakoca Ceneviz Kalesi, unutulmaz bir gezi deneyimi için sizleri bekliyor!

Karaburun Plajı
Kocaali’ye sadece 15 dakika mesafede bulunan Karaburun Plajı, doğayla iç içe huzurlu bir kaçış noktası sunuyor. Ağaçlarla çevrili atmosferi, burayı piknik ve kamp yapmak isteyenler için ideal bir yer haline getiriyor.
Denizin serin sularında yüzerek ferahlayabilir, deniz kenarındaki mekanlarda oturarak eşsiz manzaranın keyfini çıkarabilirsiniz. Aynı zamanda burası, alternatif bir plaj ve farklı bir deneyim yaşamak isteyenler için harika bir seçenek!
Piknik yapabileceğiniz alanlar ve deniz kenarında kamp kurabileceğiniz bölgeler sayesinde doğayla baş başa bir tatil geçirebilirsiniz. Çadır kampı için uygun alanlarıyla kamp severler için de oldukça cazip bir destinasyon olan Karaburun Plajı, huzur dolu anlar yaşamak isteyenleri bekliyor.

Karasu Plajı: Türkiye'nin En Uzun Sahillerinden Biri
Karasu Plajı, Türkiye'nin en uzun sahillerinden biridir ve 20 kilometrelik uzunluğu ile dikkat çeker. Bu plajda, "Mavi Bayraklı" olan iki önemli plaj bulunur: Karasu 32 Evler Plajı ve Sahil Park Plajı.
Özellikle yaz aylarında yoğun ilgi gören Karasu Plajı, ziyaretçilerine geniş bir hizmet yelpazesi sunar. Plaj boyunca yeme-içme alanları, konaklama tesisleri, alışveriş imkanları ve eğlence merkezleri gibi birçok olanak bulunmaktadır. Ayrıca, sahil boyunca yürüyüş yapabilir ya da bisikletle gezinti yapabilirsiniz.
Eğer sakin bir atmosfer yerine daha hareketli ve kalabalık bir plajda vakit geçirmek isterseniz, Karasu Plajı Kocaali Plajı'na göre daha canlı ve aktif bir seçenek sunar.

Aktaş Şelalesi: Doğayla İç İçe Bir Yürüyüş Rotası
Tarihi Bizans ve Ceneviz dönemlerine uzanan Aktaş Köyü, geçmişten günümüze farklı kültürlere ev sahipliği yapmış bir bölgedir. Eski adı Gebekilise olan köy, zamanla Türkmen ve Kuman topluluklarının yerleşimiyle bugünkü kimliğini kazanmıştır. Ancak, burayı asıl özel kılan şey, doğanın sunduğu eşsiz güzelliklerden biri olan Aktaş Şelalesi’dir.
Düzce’nin Akçakoca ilçesinde bulunan Aktaş Şelalesi, 50 metre yükseklikten dökülen suyuyla doğa tutkunları için eşsiz bir keşif noktasıdır. Zengin bitki örtüsü, kuş sesleri ve serin suyu ile burası, doğayla baş başa kalmak isteyenler için harika bir kaçış rotası sunuyor.
Akçakoca çevre yolu Göktepe Köyü ayrımından başlayan 10 km’lik yürüyüş parkuru, doğa yürüyüşü (trekking) yapmak isteyenler için orta zorlukta bir rota sunar. Yol boyunca dere kenarını takip ederek ilerleyebilir, Aktaş Vadisi’nin yeşillikleri arasında huzur dolu bir yürüyüş gerçekleştirebilirsiniz.

Fakıllı Mağarası: Doğanın Gizemli Derinlikleri
Düzce’nin Akçakoca ilçesine 8 km mesafede bulunan Fakıllı Mağarası, adını aldığı Fakıllı Köyü sınırlarında yer alır. Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından 1. derece sit alanı olarak tescillenen mağara, doğa ve keşif tutkunları için büyüleyici bir atmosfere sahiptir.
Toplam 1.017 metre uzunluğa sahip mağaranın 350 metrelik bölümü ziyaretçilere açıktır. İçerisinde farklı yönlere açılan galeriler, sarkıtlar ve dikitler bulunur. Özellikle “Beyaz Oda” olarak bilinen bölge, damlataş oluşumları açısından oldukça zengindir.
Yüzeye yakın konumu nedeniyle mevsimlere bağlı olarak sıcaklık ve nem değişkenlik gösterir. Astım ve nefes darlığı hastalıklarına iyi geldiği söylenen mağara havası, ziyaretçilere ferah bir ortam sunar. Ayrıca, mağara çevresi düzenlenerek piknik alanı olarak da kullanıma açılmıştır.
Doğanın gizemli derinliklerini keşfetmek isteyenler için Fakıllı Mağarası benzersiz bir deneyim sunuyor!

Sonuç: Kocaali ve Çevresinde Keşfedilecek Benzersiz Güzellikler
Kocaali'de gezilecek yerler, Karadeniz’in büyüleyici doğasıyla harmanlanmış, tarihin izlerini taşıyan ve her biri kendine özgü hikayeler barındıran muhteşem yerleriyle keşfedilmeyi bekliyor. Çam Dağı’nın eşsiz manzaralarından Acarlar Longozu’nun sakin atmosferine, Maden Deresi’nin tarihi dokusundan Melenağzı’nın huzurlu sahillerine kadar pek çok seçenek sunan bu bölge, hem doğa severler hem de tarihe meraklı gezginler için adeta bir cennet.
Her mevsim farklı güzelliklerle karşımıza çıkan bu rotalar, ziyaretçilerine unutulmaz anılar biriktirme fırsatı sunuyor. Piknikten doğa yürüyüşlerine, tarihi kalıntılardan su kenarında huzur dolu anlara kadar her türden aktiviteye ev sahipliği yapan Kocaali, şehir hayatının yorgunluğundan uzaklaşmak isteyenler için ideal bir kaçış noktası.
Kocaali ve çevresindeki bu eşsiz yerleri keşfederken, hem doğanın hem de tarihin kucaklayıcı huzurunu derinden hissedeceksiniz. Siz de bu güzellikleri yakından görmek için bir plan yapın ve Kocaali’nin size sunduğu unutulmaz bir yolculuğa adım atın!